Müphem
titreşmiyor gökte yıldızlar gittiğin günden beri ne kıyısında oturduğum denizler ne boş sahiller avutmuyor yüreği ne caddeler ne şehirler ya bir ses gelsin ötelerden veyahut sen dön geri bir yel ki sensiz esen, ne yaz günü lodos ne kışın sam açık bir öğleden sonrası tutarken beyaz ellerini okşarken gözlerin ruhumu merhametli bakışınla başımı bu dünya yükünden alıp omzuna yaslasam hüzün bahşeden bir afitab ile penceremde gün aralıyor içimin sana dair en bilinmez sırrını özlemle durulanmış yorgun vefakar aşkımı can bulur kabrine sığmayan bir ölüye anlatsam.