Açık bir havada gökyüzüne bak; bizi göreceksin. Anlat bana biraz kendini. Seni yakından tanıyayım. Tanıyamadığım onca zamandan sonra yeni bir sen keşfedeyim. Sana yüklediğim manalar yerini bulsun artık. Hayır, yeni bir sen yaratma, yalnızca kendin ol, seni bileyim. Tanıdığım kadar sevebilseydim şayet, kalbim açık denizlere yol alan boş bir sandaldan farksız olurdu. Kapalı bir havada gökyüzüne bak, beni göreceksin. Senin bu dünyaya açılan pencerelerinde bana dair manzara yok. Çünkü senin bu dünyaya açılan pencerelerin, senin düşüncelerinden ve sen merkezli bir his dünyasından ibaret. Narsist ruhun, yalnızlık ve soğuğa aşina ellerimden uzak. Ve sen uzakları, öylece durarak hiç bir zaman yakın edemeyeceksin. Şimdi vaktim ve benliğim, sen ve sana dair hissiyat ve materyalle dolu. Çünkü seni seviyorum. Ancak sen ve senin kalbin, bu geçici dünyada sadece sana ve çevrendekilere yeter. Bana yer yok. Düşler yalan, gerçeklerse sahteliğin kitabında önsöz yalnızca. Bir bahane yarat ve