Kayıtlar

Mayıs, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Günaydın Sevgilim

Seni düşünüyorum Sesin yankılanıyor penceremde Gece çoktan bitmiş Güllere uzanıyorum, sana uzanıyorum Bülbüller dudaklarından aşk şarabı içmiş Yumuşacık sesinde merhameti seziyorum.. Yeni bir gün doğuyor ellerin ellerimde Bir kelebek yaratılıyor avuç içlerimde Sevgiye dair yazmak bu; bütünüyle sana dair Ve aşkımın günbegün filizlenip kalbinde yeşermesidir Yeni bir gün doğdu; ellerin ellerimde.. Bana ellerini vermiştin, ruhumda ayak izlerin.. Hatırana uyandığım bir başka gün; günaydın sevgilim..

Hayal ve Hakikat Arasında Kalan Hikayemiz

Üzülme Çağlamasın yanaklarında yağmurlar bu akşam Gözlerine bakarken ben uzanırdım semâya Sense yaralarınla meşgul, ruhunda keder gam Hatırla, Saadetle müjdelenir her masal sonunda. Hikayemiz maviydi, karasında gecelerin. Sonra hikayemiz karaydı bazen; içinde yaşadığımız masmavi günlerin, taze bahar mevsimlerinin ve ruha dokunuşlarıyla içimizi ürperten sevişmelerin.. Aşkın kalesinde muhafızlar histen, surlar yürekten ve savaşlar gözyaşından ibaret. Bizim kalemiz zamansız düştü; zaman, yenik yüreklerde ilaç değil esasen. Yenik bir yürek, içinde bir başka yenik yüreği barındırır. Bizim hikayemiz işte bu: yenilmiş yüreklerin içiçe geçtiği ve bu dünyadan başka bir dünyada, bambaşka bir zamana misafir olmuş iki ruhun birleştiği hikaye. Yazgımız birbirinden ayrık iki titrek küheylân Bazen sînesinde gökyüzünün iki ayrı yıldız Derin sessizliğinde uzun gecelerin anbean Senin isminle yankı bulur kainatım yalnız. Hakikat hep acı, hayaller davetkâr. Ayrı geçen bunca zamandan sonra