Sevgiliye Özlem Dolu Mektuplar-II
Yine davetkar bir mehtaba karşı serin bir sonbahar gecesinde seni düşünüyor, seni yaşıyor, seni yazıyorum. Aşk olmasaydı diyorum, bu karanlık ve elemli dünyanın yavan koşturmacasından, monoton ruhlardan ve onların alelade eylemlerinden ve yerkürenin anlamsız hengâmesinden bizi kurtaracak olan başka ne olabilirdi? İnsanlar için bir şeylere sahip olmak duygusu bu yüzyılın vebası gibi yayıldı kalplere. Sahip olunan onca şeyde ne bir ruh aradılar ne de bir anlam. Montaigne'e göre "talih, insana bütün nimetlerini verse de onları tadabilecek bir ruh gerekir. Bizi mutlu eden, bir şeyin sahibi olmak değil tadına varmaktır." Hak veriyorum Montaigne'e. Biz birbirimizin sahibi değil, birbirinde bir ruhu tamamlayanız. Tek bir ruhta birbirini bulan, aşk içinde yaşayan ve yaşarken zamanı durduranız. Sen, bütün nimetlerime anlam katan, ruhuyla beni kaygımdan arındıran sevgilim.. Şimdi yine seninle konuşuyorum. Biliyorum bu, keder, hüzün ve ayrılıkla anılan bir mevsim. Fakat ben i