Kayıtlar

Temmuz, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gül Hüznü

Kuşanıp yüzündeki çizgilere güzelliğini derinden Ey yüreği mest eden kavuştuğu her bir yerinden Dilimde gün biterken bir başınalığın ezber türküsü Seyret.. ellerinde yeşerir aşkımın gülden ülküsü Yorgun bir yolcudur ruhum, yalnız sende dinlenir Mevsimlerin bahçeme getirdiği taze güzelliğindir Sendeler sensiz günüm dönen saatlerin arasında Kırık bir sandal yoldaşım, her gecenin karasında Ruhumu durmadan yokluyor bir keder için için Bana yeter günlüğünden tek satırlık sevincin Bu yarım kalmış hayatı yaşıyorum farz ederim Sesini getirecekse bahar, güzü unutur kederim Sen ey çorak toprakların yağmur özlemi Durulanmış yüreğine serptim sevgimi.

Gecenin Dönüşü Rüzgara

Kalbim gibi bir ummanda alaboraya teslim ruhum Okunmuş bir Victor Hugo dizesi taşıyorum içimde Nereden esmişti o rüzgar öyle yorgun bir biçimde Ümitsiz bekleyişlerimle hâlâ orada yaşıyorum Yalnızlığım gibi ürkekçe titriyor sokak lambaları Ama aydınlatmıyor içimi bu karanlık yalnızlık Bu son deyip boğuluyorken dumanında sigaramın, Sonsuzluğun sonda gizlendiğini anlıyorum Terk edilmiş kırların kurak toprağından oldum ben Can bulmam için yağmur duasına çıkardı dostlarım Benliğim meçhul bir limana doğru giderken Yaşadığım ömrün gecelerini alacaklı sayıyorum

Yitik

Kayboluyorken bakışlarım o dönüşsüz akşamda Giden gemilere el kaldırsam da bir kaldırmasam da Çoktan gitti uzaklara bir zamanlar sevdiğim Çoktan çekti ellerini ruhumdan o ümitli bekleyiş  Mest olunmuş her hatıra uzaklaşıp günden güne Yıkıyor o efsunlu efkarı biten akşamların üstüne Beyhude şimdi aramak mutluluğu yalnızlıkta Çoktan yitirdi ömür özlem şarkısını uzakta...

Hatırla

O kentten bu kente aradığım senin izlerin İsmini fısıldayıp boşluğuna denizlerin Dönecektir diyorum ömrüm bu demirbaş ilkgüzünden Gittiği yerde kalıyor insan seneler geçse de bazen Sende çivilenmiş ruhum, her köşesinde gözlerin Senin bakışlarınla izliyorum geçip giden mevsimleri Tebessümün rengini bulduğu o güzel yüzünden Usul usul süzülürken yağmurlar... Hatırla beni.

Garson

sabahtan akşama dek çeşit çeşit insanla uğraştıktan sonra gece vakti dükkandan çıktığım an beni bir duygu yakalıyor onca insanla ve kalabalıkla uğraştıktan sonra bütün yalnızlığımla çıkıyorum o dükkandan yorgunluk yalnız fiziksel değil, ruhi açıdan da kaplıyor bedenimi ve zihnimi işte böyle anlarda sokaklara savrulup yolu uzatıyorum yalnızlığı unuttursun diyedir belki de kimsesiz ve karanlık sokakları tercih ediyorum bunu yaparken bir şeylerin değişeceğini düşünüyorum çocukça bir hevesle en çok da evimin sokağına girdiğimde yokluyor ruhumu bu bekleyiş ama ne bekleyişler bitiyor ne de bu yalnızlık gün tekrar ediyor kendini biten günün ardından monoton bir kasvetle sayfaları yitik bir romanı tamamlamaya çalışıyorum her sabah uyanarak ve bu roman bir nihayete erince, okunacak olan yalnız doğum ve ölüm tarihim olacak bir de yazarının ismi elbette hepsi unutulacak henüz güne başlarken geceyi düşünenler bunu ya korkudan yapar ya da mutluluktan korkacak bir şeyim yok, mutlulukt